HAC

Yazar, Uzman Hac ve Umre Rehberi Abdurrahim Hoca.

Allah’ı tanımak, O’na hakkıyla kulluk etmek, Yüce  Yaratıcı’ nın insana verdiği en temel görevdir. Çünkü Yüce yaratıcı, insanoğlunu akıl nimetiyle eşrefi mahluk (yaratılmışların en şereflisi) kılmış, din duygusuyla da donatıp dünyada değerli bir konumda yaratmıştır. Dünyada yarattığı varlıklar içinde vahiyle insanı kendine halife olarak seçmiştir.

İnsan, Allah’ın kendisine bahşettiği akıl nimetiyle, diğer canlılardan ayrıldığı gibi, Allah’ın kendisini Halife olarak muhatap almasıyla da sorumlu hale gelmiş olmasına rağmen, ’’kulluk görevlerini’’ yerine getirip getirmemekte de kendi iradesi ile serbest bırakılmıştır. Kulluk görevinde ki bu serbest bırakılma bazı insanları, Yüce yaratıcıyı kabul edip onun emirlerini yetirmek veya başka ilahlar edinmek şekliyle tezahür etmiştir insanlık tarihi boyunca.

İlk insana (Hz. Adem) Yüce Allah Peygamberlik görevi de vererek, insanların ilahi terbiye ile yol gösterici bir öğreticiye de ihtiyaçlarının olduğu hükmünü de beraberinde öğretmiş, bir disipline tabi tutmuştur.

İlk insan ve  ilk Peygamber olan Hz.Adem (a.s)  dünya hayatına başladığında yaratıcısın vahiy yüklü emri ile yeryüzünün ilk Mabed’i olan Kabe_i Muazzama’yı inşa etmekle görevlendirilmiştir. İnsanların kendi iradesi ile serbest bırakılması Ka’be’den başka Mabed’lerde yapmalarını ortaya çıkartmıştır. Sonra insanlar kendi inaçlarına göre bu Mabed’lerinde kendi inanç öğretilerine göre ibadet etmiş ve etmeye de devam etmişlerdir.

HAC’CIN FARZ OLUŞU.

Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in bize bildirdiğine göre, Ka’be Hz.İbrahim ve oğlu Hz.İsmail (a.s) tarafından bina edilmiş, inşası bitince de,’’Bize ibadet usullerini göster’’ (Bakara 128 ) şeklinde dua etmeleri üzerine Yüce Allah, onlara Hac ibadetinin nasıl yapılacağını Cebrail (a.s) ile öğretmiş ve sonrasında da İnsanlar arasında Haccı ilan et ki gerek yaya olarak gerek uzak yollardan gelen yorgun argın develer üzerinde sana ulaşsınlar ( Hac 27 ) emri fermanıyla inanan  insanları Hac ibadetiyle sorumlu tutmuştur.

Hicret’in 9.yılında nazil olan ‘’Orada apaçık deliller İbrahim’in makamı vardır. Oraya giren emniyette olur. Gitmeye gücü yetenin o evi ziyaret etmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkar ederse bilmelidir ki Allah alemlerden müstağnidir’’ (Âl-i İmrân 97) ayeti kerimesiyle Hac Müslümanlar üzerine farz kılınmıştır.

PEYGAMBER EFENDİMİZİN İLK VE SON HACCI.

Efendimiz (s.a.v ) Hicretin 10.yılında sahabe efendilerimizle birlikte Hac ibadetini yerine getirmiştir. Efendimiz (s.a.v ) in ömrünün sonuna doğru yaptığı bu hac ibadeti aynı zamanda sahabeleri ile vedalaştığı için ‘’VEDA HACCI’’ isimlendirilmiş ve hac ibadetinin pratikte nasıl yapılacağı bizlere gösterilmiştir.

HAC NE DEMEKTİR.

HAC; ‘’ kasdetme ve yönelme’’ manalarına gelir. Hac, hususi bir zaman diliminde, hususi yerleri, yine bir kısım  hususi usullerle ziyaret etmeye denir. Senenin belli günlerinde (Zilhicce’nin dokuzuncu günü yani  arefe günü öğlen namazı  ile onuncu günü fecri sadık vaktine kadar)  HAC niyetiyle ihrama girip, Arafat’ta vakfe yapmak ve Kabe’yi tavaf etmekten ibaret sayılmıştır.

HAC’CIN FARZLARI,

Hac’cın Farzları 3 tanedir,

1-İhrama girmek,

2-Arafatta vakfe yapmak,

3-Kabe’yi Muazzama’yı Ziyaret Tavafı yapmak.

HAC KİMLERE FARZDIR ?

Aşağıdaki şartları taşıyanlara Hac Farz olur.

1-Akıllı olmak,

2-Ergenlik çağına gelmek,

3-Müslüman olmak,

4-Hür olmak,

5-Hac’cın farz olduğunu bilmek (Bu şart Müslüman olmayan ülkelerde, Müslüman olmayı kabul edenler içindir. İslam ülkelerinde yaşayanlar için bunun bilinmemesi özür kabul edilemez ),

6-Zorunlu ihtiyaçlardan başka Hac’ca gidip gelinceye kadar kendisinin ve bakmakla yükümlü olduklarının geçinebileceği maddi güce sahip olmak,

7-Hac ibadetini yapmak için gidiş geliş vasıta ve yol masraflarını karşılayacak maddi güce sahip olmak,

8-Hac  vazifesinin zamanına yetişmiş olmak.

Her sene dünyanın dört bir yanından milyonlarca insan ‘’Kabe’yi Muazzama’ya yönelip, Hac vazifesini yerine getirir ve bu şekilde günahlarından arınıp duru tertemiz hale gelirler. Böyle bir vazife; ’’O’na gücü yetenlerin Kabe’yi tavaf etmesi Allahın insanlar üzerinde ki hakkıdır’’ (Ali İmran 97 ) emri fermanıyla, İslam’ın beş esasından biri olarak gücü yeten herkese farz kılınmıştır.

Bir sonraki yazımda Hac’cın ruhu konusunu işlemeye çalışacağım inşallah. Rabbim başta kendi nefsim olmak kaydıyla istifade etmeyi nasip eylesin inşaalah.

NOT: Ayet mealleri D.İ.B Kur’an Mealinden alınmıştır.

You may also like...

13 Responses

  1. Resul Karataş dedi ki:

    Allah razı olsun Hocam Çok güzel ifade etmişsiniz.
    Rabbim isteyen herkese nasip etsin İNŞALLAH

    • Nuri Ahmet Yurtlu dedi ki:

      Gayet anlaşılır ve sade bir dil ile, Ehl-i Sünnet itikadına uygun bir şekilde anlatmışsınız sayın hocam. Allah (c.c) sizden razı olsun. Merak ve heyecanla takip edeceğim. Vesselam…

  2. Selçuk Arslan dedi ki:

    MAŞŞALLAH
    Çok güzel bilgiler edindik sayenizde
    Rabbim muafvak etsin
    Devamını bekliyoruz INŞALLAH

  3. Muzeyyen özalp dedi ki:

    Degerlu hocam hac farizasinin önemini cogu insan hakikattrn bilmiyor i cok güzel aciklama yapmışsınız.boyle güzel paylaşimlarinizin devamini isteriz .#ALLAH RAZI OLSUN.RABBIM bizleri ilim ile donatsin

  4. Fevzi Anık dedi ki:

    Çok güzel olmuş

  5. fazlı dedi ki:

    Konu güzel yazan güzel olunca ve elbette yazı edebiyatı da güzel olunca yazıya doyum olmuyor. Elinize sağlık hocam.

  6. CKA61 dedi ki:

    Teknik olarak, Hac ibadetinin nasıl yapılacağı , tarihçesi ve kelime anlamını yazdığınız paylaşımınızı bir solukta okudum ve istifade ettim. Öncelikle bunun için teşekkür ederim. Yazınızın uzunluğu kafi derecede yeterli ve akıcı olmuş.
    Bu yazınızın devamı mahiyetinde olacak olan ; Hac’cın ruhunu işleyeceğiniz kelâmlarınızı muhabbetle bekliyor olacağım.
    Kendi nefsimden şikayetçi olduğum bir konudur. Müslüman birey olarak, yaratılışın ve üzerimize emir edilen görevlerimizin tatbiki konusunda , şekilcilikten bir adım öteye gidememek. Yaratılışımızdan , öleceğimiz zamana kadar geçecek süreçte, asli görevimizin; tefekkür noktasında olaylara bakmak , görevleri ve emirleri uygulamak olduğunu fehim edemiyoruz. idrak sorunu yaşadığımız gün yüzü gibi ortada. Dolayısıyla Hac , Namaz , Kurban gibi emir ve yükümlülüklerimizi işin RUHU ile birlikte yaşamak gerekir. Şekil olarak tatbik ettiğimiz ibadetlerimizin , RUHU’ nu anlamak bizlere de nasip olması dileği , dua ve hürmetle…

  7. Erol dedi ki:

    Hocam müthiş yorumlamış sın zaten hac konusunda seni gibi denetimli ve deneyimli bir ilim sahipi kişiden bu beklenirdi başarılar diliyorum

  8. İmran Solmaz dedi ki:

    Allah razı olsun.Çok güzel bilgilendirmişsiniz.Emeğinize sağlık.Haccın ruhu ile ilgili bilgilendirmeyi de bekliyoruz

  9. Hülya Özsan dedi ki:

    Suudi Arabistan’ın hac yasağını açıkladığı şu günlerde haccın Anla’m ve önemini içeren yazınız içimize bir nebze de olsa su serpti. Allah razı olsun hocam. Yazılarınızın devamını bekleriz.

  10. Murat Taşci dedi ki:

    Abim yazını okudum.Rabbim razı olsun. Yazmak güzel şey. Düşünmek, tefekkür etmek Rabbimizin emri. İnsanları diğer mahlukattan ayıran en önemli özellik. Yaratılış gayesini gerçekleştirmenin en önemli unsuru bilmek ( Marifetullah) Daha sonra sırasıyla Muhabbetullah, Mehafetullah, Aşk- ı iştiyak, Rıza ve Bekaullah. İnsanları bu ulvi düşüncelere salıklama kanaatimce farzlar üstü farz olsa gerek. Rabbim niyetinizi salih, amelinizi makbul eylesin.

  11. Canan dedi ki:

    Allah razı olsun Rabbım bilginizi ilminizi arttırsın inşallah ellerinize sağlık 👏👏👏

  12. Musa YILDIRIM dedi ki:

    Hac vazifesinin anlam ve öneminin tekrar rûhumuza işleyişinizden ötürü Allah razı olsun. Teşekkür ederiz Hocam.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir